Hamile Kalamayanlar Hangi Testleri Yaptırmalı?

Çocuk sahibi olmaya karar veren çiftler, genellikle bu zor kararı almalarının hemen ardından, kısa bir süre içerisinde bebek sahibi olmayı bekler.

Çoğunlukla da 3-4 ay içerisinde doğal yolla hamilelik gelişmemesi halinde çiftlerin akıllarında olumsuz soru işaretleri belirebilir.

Bilinen bir rahatsızlığı bulunmayan ve düzenli bir cinsel yaşantısı olan çiftlerin, herhangi bir doğum kontrol yöntemi kullanılmamasına rağmen,  gebelik oluşmaması durumunda doktora başvurmaları, olası bir sağlık sorununun tespiti ve tedavisi için önem arz etmektedir. Peki, ne kadar süre beklenmeli, hamile kalamayanlar hangi testleri yaptırmalı?

Ne Kadar Sürede Hamilelik Oluşmazsa Doktora Başvurulmalı?

Ovulasyon dönemi içerisinde ilişkiye girilmiş olması durumunda dahi gebelik şansının % 25 civarında olduğu bilinmelidir.

Yumurtlama takvimine uyumlu bir cinsel birlikteliği olan 35 yaşın altındaki çiftlerde 1 yıl, 35 yaşın üzerindeki çiftlerde ise 6 ay anlamlı bir bekleme süre olarak kabul edilir ve doktora başvurulması beklenir.

Hamile Kalamıyorum. Tedavi İçin Nereden Başlamalıyım?

 Çocuk sahibi olmayı isteyen çiftler, mutlaka birlikte doktora başvurmalıdır. Bebek sahibi olma konusunda sorun yasayan çiftlerin birinde problem olabileceği gibi; önemli bir kısmında da eşlerin ikisinde birden sağlık sorunlarına rastlanılmaktadır.

Bu gibi durumlarda tetkiklere birlikte başlanılması, tedavide gecikmeyi önleyerek, hem süreci hızlandırmış, hem de sürecin yıpratıcı etkisini azaltmış olacaktır.

Kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurmanız halinde kapsamlı jinekolojik muayeneniz yapılarak miyom, polip veya çikolata kisti gibi bir kitlenin varlığı ve görünen jinekolojik bir problemin olup olmadığı kontrol edilerek rahim ve yumurtalıklar değerlendirilir.

Kadınlarda çok sık rastlanılan bir durum olan PKOS (Polikistik Over Sendromu) yumurtalıklarda irileşme ve birçok küçük kist oluşumu ile karakterize bir hastalık olup muayene bulguları ve kan testleri aracılığıyla hastalık tanısı koyulabilir. Tedavi planı, kadın hastalıkları ve doğum doktoru ve endokrin uzmanı tarafından oluşturulur.

Endometriozis, halk dilinde çikolata kisti olarak bilinen ve orta yaş kadınlarda görülme sıklığı daha fazla olan yaygın bir hastalık olup kısırlığa yol açmaktadır.

Hastalığın belirtilerinin genel olarak adet döneminde görülmesi nedeniyle, belirtiler adet ağrılarıyla ilişkilendirildiğinden, kısırlık sonucuyla karşılaşılana kadar tespit edilmesi oldukça güçtür. Hastalığın tedavisi ilaçla, cerrahi olarak veya duruma göre her ikisiyle birlikte yapılabilir.

Yine erkek hasta için de üroloji uzmanınca inmemiş testis, varikosel gibi yapısal bir bozukluğun varlığı, herhangi bir enfeksiyon hastalığının olup olmadığı araştırılır.

Doktor muayenesi sonrasında infertilitenin sebepleri yapılacak kan testleri, sperm testi, rahim filmi ve ileri tanı testleri ile araştırılmaya devam edilir.

İnfertilite Araştırmasında Yapılan Kan Testleri

Üreme genel hatlarıyla bakıldığında çok komplike bir süreç olduğundan olumsuz yönde etkileyebilecek çok fazla faktör bulunmaktadır. Bunun için tüm testler oldukça ayrıntılı yapılarak değerlendirilir.

  • Tam Kan Sayımı
  • Hormonal Testler
  • Serolojik Testler

Hormon testleriyle kadının TSH, serbest T3 ve T4 değerleri incelenerek tiroid bezinin çalışması değerlendirilir. Tiroid bezinin az çalışması (Hipotiroid) veya çok çalışması (Hipertiroid) üremeyle alakalı diğer hormonları da etkilediğinden kısırlığa veya tekrarlanan düşük vakalarına sebep olabilir. İnfertilitenin sebebi tiroid bozuklukları ise ilaçla kontrol altına alınarak hamilelik şansı tekrar elde edilebilir.

Kandaki prolaktin seviyesine bakılarak tanısı konulan Hiperprolaktinemi (yüksek prolaktin salgılanması) üremeyi olumsuz etkileyen hormonal bir bozukluktur.

Halk arasında süt hormonu da denilen prolaktin hormonunun fazla salgılanması kadında da erkekte de infertiliteye neden olabilmektedir. Tiroid yetmezliği ile de ilişkilendirilebilen bozukluğun altında yatan daha ciddi nedenler olabileceği için endokrin uzmanı tarafından detaylı tetkiki yapılması gerekir.

Tedavisi, hastalığın nedenlerine de bağlı olarak çoğunlukla ilaçla yapılırken, cerrahi müdahale ve/veya kemoterapi uygulanmasına ihtiyaç duyulan hastalar da olabilmektedir.

Kanda bakılan FSH ve LH doğrudan doğurganlığı etkileyen hormonlardır. FSH değerinin 15 ve üzerinde olması yumurtalık rezervlerinin azalmakta olduğunun göstergesidir.

Vitamin eksikliğinin doğurganlıkla doğrudan ilişkisinin olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Son dönemde yapılan çok sayıda istatistiki araştırmalar neticesinde kadınlarda özellikle D vitamini eksikliğinin gebelik şansını düşürdüğü kabul edilmiştir.

Erkeklerde özellikle çinko, B12 ve E vitamini eksikliği sperm sayı ve kalitesini önemli ölçüde düşürmektedir. Yapılan kan testleri sonucunda vitamin değerleri de tetkik edilerek hastalar vitamin destekleri ve beslenme düzenlerinde yapılacak değişiklikler ile tedavi edilebilmektedir.

Rahim Filmi (HSG)

Kan testlerinde herhangi bir olumsuzluğa rastlanmayan kadınlarda rahim içinin incelenerek embriyo oluşumuna engel bir yapısal bozukluk, myom, polip benzeri bir kitle veya yapışıklık olup olmadığının ayrıca tüplerin açık olup olmadığının kontrol edilmesi amacıyla yapılan bir işlemdir.

İşlem rahim içine ve tüplere basınçla ilaçlı sıvı gönderilmesi yoluyla rahim içi filmi çekilerek yapılır. Gelişen teknoloji sayesinde hızlı ve ağrısız bir şekilde yapılan bu işlem hamile kalamayan kadınların yaptırması gereken önemli testlerden biridir.

Rahim Filmi Sonrası Hamile Kalmam Mümkün Mü?

Birçok kadın sosyal çevresinden veya kadınlar kulübü vb. forumlardan HSG filmi sonrası hamile kalan kadınların haberlerini görmüştür. Peki, bu bilgi ne kadar doğru?

HSG filmi çekilirken rahim içi ve fallop tüplerine kontrast sıvı basınçla gönderildiği için, tüplerde ve rahim duvarında yapışıklık olması durumunda bu tıkanıklıklar açılarak hamile kalınma ihtimali gerçekten de artıyor.

Özellikle rahim filmi sonrası ilk 4 ay içerisinde gebelik gelişme şansının ciddi oranda arttığı, hastalar üzerinde de gözlemlenmiş bir gerçektir.

Erkek Kısırlık Araştırmasında Sperm Testi (Spermiogram)

Kadınlarda üreme uzun bir süreci içeren çok katmanlı ve çok bileşenli bir oluşum olduğundan infertilitenin nereden kaynaklandığının bulunması çok daha zor ve kapsamlı bir araştırmayı gerektiriyor iken; erkekler için durum biraz daha kolaydır.

Spermiogram testi (semen analizi) 3 ila 5 günlük cinsel perhiz sonrası erkekten alınan meni örneğinin laboratuvar ortamında nitelik ve nicelik bakımından incelenerek Kruger kriterlerine göre değerlendirilmesi ile yapılır.

Alınan semen örneği, hacim, pH derecesi, içerisindeki sperm sayısı, şekli, canlılığı ve hareketliliği gibi birçok açıdan incelenerek, üreme kabiliyetine ne derece sahip olduğunuz tespit edilir.

Sperm testi sonucunda yeterli sayıda ve kalitede sperme sahip olduğunuz anlaşılır ise doktorunuz ikinci bir kontrol testi isteyebilir.  Kontrol amaçlı yapılan ikincil test sonuçlarınızın da normal çıkması, üreme kabiliyetinizin yüksek olduğu anlamına gelir. Test sonuçlarınızın normalin dışında çıkması durumunda doktorunuz ileri tanı testleri isteyebilir.

DNA Hasarı Klasik Sperm Testi İle Bulunabilir Mi?

Son yıllarda erkeklerde görülen infertilitenin spermlerde bulunan DNA hasar oranıyla da yakından ilişkili olduğu bilimsel araştırmalarla ortaya konmuştur.

Standart sperm testlerinin dışında DNA Fragmantasyon Testi ile hasarlı DNA bulunan spermlerin oranı belirlenebilmektedir. Hasarlı DNA içeren sperm oranının %30’dan yüksek olması durumunda fertilizasyon (döllenme) şansının çok düşük olduğu bilinmektedir.

DNA Hasarı Tedavi Edilebilir Mi?

DNA hasarının en büyük nedeni oksidatif strestir. Bu stresin kaynağı da sigara, alkol, yanlış beslenme, çevresel faktörler, iltihabi hastalıklar, aşırı kafein, yoğun stres gibi etmenler olabilir. Yaşam kalitesinin artırılması, beslenme düzeninde yapılacak değişiklikler, ilaçla enfeksiyon tedavisi ve vitamin destekleri ile DNA hasarı önemli ölçüde azaltılabilir.

Genetik Faktörler İçin Sperm Fish Testi

Sperm hücresinin DNA’sı hakkında bilgi sahibi olmak için yapılan ileri testlerden biridir. Hamile kalamama veya tekrarlayan düşük olaylarının nedenlerinin araştırılması için kullanılır.

Spermin kromozomlarına ait sayısal bozukluk olup olmadığı ve genetik olarak sağlıklı sperm oranının belirlenmesi için kullanılır.

İlginizi Çekebilir bu yazı ile alakalı

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  1. Hamile Kalamayanlar Hangi Testleri Yaptırmalı? Hamile Kalamayanlar Hangi Testleri Yaptırmalı? için yorumda bulun

    Hamile Kalamayanlar Hangi Testleri Yaptırmalı? için henüz bir yorumda bulunulmamış! Hemen üst alanda bulunan formu kullanarak Hamile Kalamayanlar Hangi Testleri Yaptırmalı? için ilk yorumu yapabilirsin.